José Mourinho Biyografi
José Mário dos Santos Mourinho Félix
26 Ocak 1963 doğumlu Portekizli profesyonel futbol menajeri ve eski futbolcudur ve şu anda Süper Lig kulübü Fenerbahçe'nin teknik direktörlüğünü yapmaktadır. En çok ödül alan teknik direktörlerden biridir ve yaygın olarak tüm zamanların en büyük teknik direktörleri arasında kabul edilmektedir. Mourinho dört farklı ülkede lig şampiyonluğu kazanmış, iki farklı kulüple Avrupa Kupası'nı kazanan altı menajerden biri ve mevcut üç UEFA kulüp turnuvasını da kazanan tek menajerdir.
Portekiz liglerinde orta saha oyuncusu olarak olaysız bir kariyerin ardından Mourinho 24 yaşında futbolu bıraktı ve antrenörlüğe geçti. Önce Sporting CP ve FC Porto'da Bobby Robson'ın tercümanlığını yaptı, ardından Barcelona'da Robson ve halefi Louis van Gaal'in yardımcısı olarak başarı kazandı. Benfica ve União de Leiria'da kısa süreli teknik direktörlük görevlerinin ardından 2002 yılında Porto'ya dönen Mourinho, iki Primeira Liga şampiyonluğu, Taça de Portugal, UEFA Kupası ve UEFA Şampiyonlar Ligi kazandı. Bu başarı 2004 yılında Chelsea ile İngiltere'ye taşınmasını sağladı ve burada ilk basın toplantısında "Sanırım ben özel biriyim" diyerek İngiliz medyasının kendisine "The Special One" lakabını takmasına neden oldu. Chelsea ile üç sezonda iki Premier Lig şampiyonluğu, bir FA Cup ve iki Lig Kupası kazanan Mourinho, 2007 yılında takım sahibi Roman Abramovich ile yaşadığı anlaşmazlıklar nedeniyle takımdan ayrıldı.
Mourinho 2008 yılında İtalyan kulübü Inter Milan'a katıldı. İlk sezonunda Inter Milan'ı Serie A şampiyonluğuna taşıdı ve 2010 yılında bir İtalyan kulübü için tarihte bir ilk olan Serie A, Coppa Italia ve UEFA Şampiyonlar Ligi'nden oluşan kıta üçlemesini kazandı. Böylece iki farklı kulüple Avrupa Kupası'nı kazanan beş teknik direktörden biri oldu ve aynı yıl FIFA Dünya'da Yılın Teknik Direktörü ödülünü kazandı. Mourinho daha sonra İspanya'da Real Madrid'e geçti ve burada 2011-12 sezonunda La Liga şampiyonluğunu kazanarak bir sezonda en çok puan, gol ve galibiyet dahil olmak üzere çok sayıda yerel rekor kırdı ve dört farklı ülkede lig şampiyonluğu kazanan beşinci teknik direktör oldu. Mourinho 2013 yılında Real Madrid'den ayrılarak Chelsea'ye geri döndü ve burada bir lig şampiyonluğu ve Lig Kupası daha kazandı ancak kötü sonuçların ardından 2015 yılında görevine son verildi. İngiltere'de kalarak 2016'da Manchester United'ın ve 2019'da Tottenham Hotspur'un başına geçti ancak her iki kulüpte de görev süreleri sancılı bir şekilde sona erdi. Buna rağmen Mourinho, Manchester United ile UEFA Avrupa Ligi, Lig Kupası ve FA Community Shield'i kazandı ve Tottenham'ı Lig Kupası finaline taşıdı, ancak bir haftadan kısa bir süre önce kovuldu. Kısa süre sonra Roma tarafından işe alındı ve ilk sezonunda UEFA Avrupa Konferansı Ligi'ni kazanarak dört farklı kulüple büyük bir Avrupa yarışmasını kazanan ilk menajer ve üç ana UEFA kulüp yarışmasını kazanan üçüncü menajer oldu.
Mourinho, 2015 yılında Portekiz Futbol Federasyonu (FPF) tarafından Yüzyılın Portekizli Teknik Direktörü seçildi. Taktik bilgisi, karizmatik ve tartışmalı kişiliği ve çekici futboldan ziyade sonuçlara öncelik vermesiyle tanınması nedeniyle hem hayranları hem de eleştirmenler tarafından Arjantinli teknik direktör Helenio Herrera ile karşılaştırıldı.
Erken yaşamı, oyunculuk kariyeri ve eğitimi
Mourinho, 1963 yılında Portekiz'in Setúbal (Lizbon metropolitan bölgesinde bir şehir) kentinde orta sınıf bir ailenin çocuğu olarak, Félix Mourinho adıyla bilinen José Manuel Mourinho Félix ve eşi Maria Júlia Carrajola dos Santos'un oğlu olarak dünyaya geldi. Babası Belenenses ve Vitória de Setúbal takımlarında profesyonel olarak futbol oynamış ve kariyeri boyunca Portekiz adına bir kez kaptanlık yapmıştır. Annesi varlıklı bir geçmişe sahip bir ilkokul öğretmeniydi; amcası Vitória de Setúbal futbol stadyumunun yapımını finanse etmişti. Nisan 1974'te António de Oliveira Salazar'ın Estado Novo rejiminin yıkılmasına yol açan Karanfil Devrimi, ailenin yakınlardaki Palmela'da bulunan tek bir mülk dışında tüm mülklerini kaybetmesine yol açtı.
Mourinho babasının izinden gitmek istedi ve Belenenses'in genç takımına katıldı. Üst seviyeye yükseldikten sonra 1980'de kulüpten ayrılarak Rio Ave'ye transfer oldu ve burada yedek takımda oynadı. 1981'de A takım menajerliğine getirilen babasının yanına geçti. Burada tecrübeli forvet Mário Reis ile verimli bir ortaklık kurdu. Eski takım arkadaşı Baltemar Brito'ya göre (Mourinho'nun menajerlik kariyerinin başlarında yardımcısı olacaktı), ikili yaklaşık 100 gol attı ve Mourinho kırk yedi kez fileleri havalandırdı. Yedek kulübesinde oynamanın yanı sıra, Mourinho genellikle babası için diğer takımları keşfetmekle görevlendirilirdi. Babası tarafından nadiren seçildi, ancak kulüp için ilk maçına Taça de Portugal'ın üçüncü turunda, Salgueiros'a karşı uzatmalarda alınan 2-1'lik galibiyetle çıktı. Kampanyanın son gününde şampiyon Sporting CP'ye karşı, maç öncesi ısınmada bir savunma oyuncusu sakatlandı ve kendisine üzerini değiştirmesi söylendi. Kulüp başkanı José Maria Pinho, kayırmacılık tehdidinden korkarak bu kararı iptal etti; bu olay üzerine ikili yazın Belenenses'e katılmak üzere takımdan ayrıldı. Mourinho sezonu çoğunlukla yedek takımda oynayarak geçirdi ve Taça de Portugal'ın ikinci turunda Vila Franca do Campo, São Miguel Adası, Azores'ten amatör bir kulüp olan Clube Desportivo de Vila Franca'ya karşı A takımda oynadı. Belenenses devre arasına 8-0 önde girerken, Mourinho ikinci yarıda yedek olarak oyuna girdi ve takım 17-0 kazanırken hat-trick yaparak kulübün turnuvadaki en büyük zaferi oldu. Babası Rio Ave'ye döndüğünde Mourinho onunla gitmedi ve Portekiz futbol ligi sisteminin alt seviyelerinde oynamaya devam etti, önce Sesimbra'da, sonra da kariyerini tamamladığı Comércio e Indústria'da. Son kulüpte takım kaptanıydı ve alev alan bir arabada mahsur kalan bir takım arkadaşının hayatını kurtaracaktı. Mourinho, profesyonel olmak için gerekli hız ve güce sahip olmadığına karar verdi ve bunun yerine futbol antrenörü olmaya odaklanmayı seçti.
Eğitim
Lise son sınıfta matematik dersinden başarısız olan Mourinho, bu nedenle liseyi istediği gibi beden eğitimi yüksekokuluna kayıt yaptıracak zamanda bitirememiş, ancak daha sonra, Eylül ayındaki özel sınav döneminde liseyi bitirdikten sonra, annesi onu özel bir ticaret okuluna kaydettirmiştir, çünkü beden eğitimi yüksekokulunda onun için boş yer yoktu ve ayrıca annesi ticaret okulunun onu daha başarılı bir kariyer yoluna götüreceğine inanıyordu. Mourinho, spora odaklanmayı tercih ederek ilk gününde ticaret okulunu bıraktı ve beden eğitimi okumak için Instituto Superior de Educação Física'ya (ISEF) gitmeyi seçti. 1989'dan sonra Yüksek Beden Eğitimi Enstitüsü (ISEF) Faculdade de Motricidade Humana (FMH), yani İngilizce adıyla İnsan Kinetiği Fakültesi oldu ve o zamandan beri Lizbon Teknik Üniversitesi'nin bir parçası olarak 2009 yılında Mourinho'ya fahri doktora unvanı verdi. ISEF'teki eğitimini tamamladıktan sonra İngiliz ve İskoç Futbol Federasyonları tarafından düzenlenen antrenörlük kurslarına katıldı. Hayatının bu döneminde İskoçya'nın eski teknik direktörü Andy Roxburgh, genç Portekizlinin azmini ve detaylara verdiği önemi fark etti. Mourinho, antrenörlük teorisini motivasyon ve psikolojik tekniklerle harmanlayarak futbolda antrenörün rolünü yeniden tanımlamaya çalıştı.
Koçluk kariyeri
Beden eğitimi öğretmenliğinden ayrıldıktan sonra memleketinde profesyonel futbol menajerliği için bir yol arayan Mourinho, 1990'ların başında Vitória de Setúbal'da genç takım antrenörü oldu. Daha sonra Estrela da Amadora'da yardımcı menajerlik görevini kabul etti, ardından Ovarense'de scout olarak çalıştı. Ardından, 1992'de üst düzey bir yabancı teknik direktör için çevirmen olarak çalışma fırsatı doğdu: Bobby Robson, Lizbon kulübü Sporting CP'nin yeni teknik direktörü olarak atanmıştı ve tercümanı olarak çalışacak İngilizce konuşan yerel bir antrenöre ihtiyacı vardı. Sunumunu 7 Temmuz'da başkan Sousa Cintra, teknik direktör Robson ve Manuel Fernandes ile birlikte yaptı.
Mourinho, tercümanlık görevinde Robson ile taktik ve antrenörlük üzerine tartışmaya başladı. Robson Aralık 1993'te kulüp tarafından görevden alındı. Porto onu baş antrenör olarak atadığında, Mourinho da onunla birlikte hareket ederek yeni kulüpte antrenörlük ve tercümanlık yapmaya devam etti. Ljubinko Drulović, Domingos, Rui Barros, Jorge Costa ve Vítor Baía gibi oyunculardan oluşan Porto takımı, sonraki yıllarda Portekiz futbolunu domine etmeye devam etti. Robson'ın baş antrenör ve Mourinho'nun yardımcısı olduğu Porto, 1993-94 UEFA Şampiyonlar Ligi'nde yarı finale kadar yükseldi ve 1993-94 Taça de Portugal'ı, 1994-95 ve 1995-96 Portekiz şampiyonluklarını ve 1994, 1995 ve 1996 Portekiz Süper Kupası'nı kazandı; sonuncusu Robson'ın Porto'daki son maçı olan ve Robson'a Portekiz'de "Bobby Five-O" lakabını kazandıran maçta ezeli rakibi Benfica'yı 5-0 yendi.
Porto'da geçirdikleri iki yılın ardından, ikili 1996'da Barcelona'ya katıldı. Mourinho, basın toplantılarında tercümanlık yaparak, antrenman seanslarını planlayarak ve taktiksel tavsiyeler ve rakip analizleriyle oyunculara yardım ederek yavaş yavaş kulüp personelinin önemli bir figürü haline geldi. Robson ve Mourinho'nun stilleri birbirini tamamlıyordu: İngiliz hücum stilini tercih ederken, Mourinho savunma seçeneklerini ele alıyordu ve Portekizlinin planlama ve antrenman sevgisi Robson'ın doğrudan adam yönetimiyle birleşiyordu. Barcelona hücumları, Mourinho'nun Diego Maradona sonrası en iyi oyuncu olarak gördüğü Ronaldo tarafından yönetiliyordu. Bu ortaklık verimli oldu ve Barcelona sezonu Avrupa Kupa Galipleri Kupası, Copa del Rey ve Supercopa de España'yı kazanarak tamamladı. Robson ertesi sezon kulüp değiştirdi ancak bu kez Mourinho onu takip etmedi çünkü Barcelona onu yardımcı menajer olarak tutmak istiyordu. İkili iyi arkadaş olarak kaldı ve Mourinho daha sonra Robson'ın kendisi üzerindeki etkisinden bahsetti:
Bobby Robson ' dan öğrendiğim en önemli şeylerden biri, kazandığınızda takım olduğunuzu düşünmemeniz ve kaybettiğinizde de çöp olduğunuzu düşünmemeniz gerektiğidir.
Robson'ın halefi Louis van Gaal ile çalışmaya başladı ve Hollandalı'nın vicdanlı tarzından çok şey öğrendi. Hem asistan hem de baş antrenör oyuna olan çalışkan yaklaşımlarını birleştirdi ve Barcelona, Van Gaal'in teknik direktör olarak ilk iki yılında La Liga'yı iki kez kazandı. Van Gaal, iki numarasının yetenekli bir asistandan daha fazlası olma vaadini taşıdığını gördü. Mourinho'nun kendi bağımsız antrenörlük stilini geliştirmesine izin verdi ve Barcelona B'nin antrenörlük görevlerini ona emanet etti. Van Gaal ayrıca Barcelona'nın 2000 yılında kazandığı Copa Catalunya gibi bazı kupalar için Mourinho'nun A takımın başına geçmesine izin verdi (Mourinho'nun asistanı olarak hareket ediyordu).
Yöneticilik kariyeri
Benfica
Üst düzey bir teknik direktör olma şansı, Mourinho'nun Primeira Liga'nın dördüncü haftasından sonra Benfica teknik direktörü Jupp Heynckes'in yerine atandığı Eylül 2000'de geldi.
Van Gaal ile Benfica'da asistanlık yapmak üzere Portekiz'e dönme konusunu konuştuğumda bana şöyle dedi: "Hayır, gitme. Benfica'ya eğer A takım antrenörü istiyorlarsa gideceğini, yardımcı istiyorlarsa kalacağını söyle."
Benfica hiyerarşisi Jesualdo Ferreira'yı yeni yardımcı antrenör olarak atamak istedi ancak Mourinho bunu reddetti ve onun yerine Benfica'nın emekli savunma oyuncusu Carlos Mozer'i sağ kolu olarak seçti. Mourinho, ilk kez ISEF'te hocası olarak karşılaştığı Ferreira'yı çok eleştirdi ve daha sonra "Bu, 30 yıl boyunca çalışan ama asla bir at olamayan bir eşeğin hikayesi olabilir" diyerek tecrübeli antrenöre yüklendi.
Mourinho'nun akıl hocası Bobby Robson, Benfica'da göreve geldikten sadece birkaç hafta sonra ona Newcastle United'da yardımcı menajerlik teklif etti. Robson, Mourinho'nun kendisine katılmasını o kadar çok istiyordu ki, iki yıl görev yaptıktan sonra istifa etmeyi ve dizginleri Mourinho'ya devretmeyi teklif etti. Mourinho teklifi geri çevirdi ve Robson'ın sevdiği kulüpte asla istifa etmeyeceğini bildiğini söyledi.
Mourinho ve Mozer, Aralık ayında rakipleri Sporting CP karşısında aldıkları 3-0'lık galibiyetle popüler bir kombinasyon olduklarını kanıtladılar. Benfica'daki seçimlerin kulüp başkanı João Vale e Azevedo'nun aleyhine dönmesi ve yeni seçilen Manuel Vilarinho'nun eski Benfica oyuncusu Toni'yi yeni teknik direktör olarak atayacağını söylemesinin ardından saltanatları riske girmiş gibi görünüyordu. Vilarinho'nun onu hemen kovmaya niyeti olmamasına rağmen, Mourinho Sporting karşısında elde edilen zaferi başkanın sadakatini test etmek için kullandı ve sözleşmesinin uzatılmasını istedi. Vilarinho bu talebi reddetti ve Mourinho derhal görevinden istifa etti. Sadece dokuz lig maçından sonra 5 Aralık 2000'de kulüpten ayrıldı. Vilarinho daha sonra yaptığı değerlendirmelerde yanlış kararından dolayı pişmanlık duyduğunu ve Mourinho'yu kaybetmekten duyduğu hayal kırıklığını dile getirdi:
[Beni o günlere geri götürün, ben tam tersini yapardım: Sözleşmesini uzatırdım. Ancak daha sonra anladım ki, bir kişinin kişiliği ve gururu, hizmet ettiğimiz kurumun çıkarlarının önüne geçemez.
União de Leiria
Mourinho Temmuz 2001'de União de Leiria'da yeni bir menajerlik görevi buldu. União de Leiria'da geçirdiği süre boyunca takım üçüncü ve dördüncü sıralara kadar yükseldi. Mourinho, 20 Ocak 2002'de Santa Clara karşısında alınan 1-1'lik beraberliğin ardından, 25 Kasım 2001'den bu yana ligde sekiz maçtır yenilmiyordu (altı galibiyet, iki beraberlik). Ve takım Porto'nun bir puan önünde, Benfica'nın bir puan gerisinde ve lig tablosunun zirvesinin altı puan gerisinde dördüncü sıradaydı. Mourinho'nun Leiria'daki başarıları karşılıksız kalmadı ve daha büyük Portekiz kulüplerinin dikkatini çekti.
Porto
Mourinho daha sonra Porto tarafından 23 Ocak 2002'de Octávio Machado'nun yerine seçildi. Bu sırada Porto Liga'da beşinci sıradaydı (Sporting CP, Boavista, União de Leiria ve Benfica'nın arkasında), Taça de Portugal'dan elenmişti ve UEFA Şampiyonlar Ligi ikinci grup aşamasında son sıradaydı. Mourinho o yıl takımı 15 maçlık güçlü bir serinin ardından (11 galibiyet dahil) üçüncü sıraya taşıdı ve "Porto'yu gelecek yıl şampiyon yapma" sözü verdi.
Mükemmel bir Porto takımının bel kemiği olacağına inandığı birkaç kilit oyuncuyu çabucak belirledi: Vítor Baía, Ricardo Carvalho, Costinha, Deco, Dmitri Alenichev ve Hélder Postiga. Kaptan Jorge Costa'yı Charlton Athletic'e altı aylığına kiraladıktan sonra geri çağırdı. Diğer kulüplerden yapılan transferler arasında União de Leiria'dan Nuno Valente ve Derlei; Vitória de Setúbal'dan Paulo Ferreira; Belenenses'ten César Peixoto; Boavista'dan Pedro Emanuel ve Benfica'da sözleşmeleri biten Edgaras Jankauskas ve Maniche vardı.
2002-03: İlk lig şampiyonluğu ve Avrupa üçlemesi
2003 yılında Mourinho ilk Primeira Liga şampiyonluğunu 27-5-2'lik bir dereceyle, iki yıl önce ayrıldığı Benfica'nın 11 puan önünde kazandı. Mümkün olan maksimum 102 puan üzerinden toplam 86 puan, galibiyet başına üç puan kuralı getirildiği için Benfica'nın kazandığı 2015-16 sezonuna kadar (88 puan) Portekiz rekoruydu. Mourinho ayrıca finalde eski kulübü Leiria'yı yenerek Taça de Portugal'ı ve Mayıs 2003'te Celtic'e karşı UEFA Kupası finalini kazandı.
2003-04: Final sezonu ve Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu
Ertesi sezon başka başarılara tanık oldu: Porto'yu tek maçlık Portekiz Süper Kupası'nda Leiria'yı 1-0 yenerek zafere taşıdı. UEFA Süper Kupasını Milan'a 1-0 kaybettiler ve tek golü Andriy Shevchenko attı. Takım Primeira Liga'yı domine etti ve sezonu mükemmel bir iç saha derecesi, sekiz puanlık bir avantaj ve sezon başından Gil Vicente'ye kaybettikleri Nisan başına kadar süren 27 maçlık yenilmezlik serisiyle tamamladı. Sezonun bitimine beş hafta kala şampiyonluğu garantilediler. Porto 2004 Taça de Portugal Finali'ni Mayıs 2004'te Benfica'ya kaybetti, ancak iki hafta sonra Mourinho daha büyük bir ödül kazandı: Almanya'da Monaco'yu 3-0 yenerek UEFA Şampiyonlar Ligi. Kulüp Manchester United, Lyon ve Deportivo de La Coruña'yı elemiş ve turnuvadaki tek yenilgisini grup turunda Real Madrid'e karşı almıştı.
Manchester United ile Porto arasında oynanan ilk maçta, Roy Keane'in Vítor Baía'ya yaptığı müdahale nedeniyle kırmızı kart görmesinin ardından United menajeri Alex Ferguson, Mourinho ile karşı karşıya geldi. Old Trafford'daki ikinci maçta Porto deplasmanda gollü bir yenilginin eşiğindeyken Costinha 89. dakikada attığı golle beraberliği getirdi. Mourinho golü yedek kulübesini terk ederek gösterişli bir şekilde kutladı ve sevinen oyuncularının yanına doğru koşarken havayı yumrukladı. Mourinho'nun Ferguson'un United'ına karşı Porto galibiyeti, iki adamın rekabetçi ama saygılı bir ilişkinin tadını çıkaracağı Chelsea'yi yönetmek için Premier Lig'e taşınmasının bir önizlemesiydi. 2005 yılında Chelsea'nin Premier Lig şampiyonluğunu kazanmasının ardından Ferguson, Chelsea'nin Old Trafford'daki bir sonraki maçında oyuncularına bir şeref kıtası oluşturtmuş, Mourinho da 2007 yılında Stamford Bridge'de Ferguson'un takımının lig şampiyonu olmasının ardından bu iyiliğe karşılık vermişti.
Liverpool herkesin ilgisini çeken bir takım ve Chelsea beni çok fazla ilgilendirmiyor çünkü çok fazla para yatırılan yeni bir proje. Bence kulüp her şeyi kazanamazsa, [Roman] Abramovich'in emekli olabileceği ve parayı kulüpten çekebileceği bir proje. Bu belirsiz bir proje. Bir koç için kaliteli oyuncuları kiralamak için paraya sahip olmak ilginç ama böyle bir projenin başarı getirip getirmeyeceğini asla bilemezsiniz.
Liverpool menajerlik pozisyonunu Rafael Benítez'e teklif etti ve Mourinho bunun yerine Roman Abramovich'ten gelen büyük bir teklifi kabul ederek yakın geleceğini Chelsea'ye bağladı.
Chelsea
2 Haziran 2004'te Mourinho, Porto ile 1.7 milyon sterlinlik bir tazminat paketi üzerinde anlaşmaya varılmasının ardından üç yıllık bir sözleşme ile Chelsea'ye geçti ve Premier Lig'deki ilk Portekizli teknik direktör oldu. Mourinho, İngiliz ekibine katıldıktan sonra düzenlediği basın toplantısında Chelsea'nin referanslarından bahsederek şunları söyledi: "En iyi oyunculara sahibiz ve kibirli olduğum için özür dilerim ama en iyi menajere sahibiz" dedi ve ekledi,
Lütfen bana kibirli demeyin ama ben Avrupa şampiyonuyum ve özel biri olduğumu düşünüyorum.
Bu yorum medyanın onu "Özel Kişi" olarak adlandırmasına neden oldu ve palavracılığı menajerlik kariyerinin ilk dönemlerinde geniş çapta kabul gördü. Mourinho, yardımcı menajer Baltemar Brito, kondisyoner Rui Faria, baş scout André Villas-Boas ve kaleci antrenörü Silvino Louro'dan oluşan arka oda ekibini Porto'dan işe aldı. Chelsea'de uzun süre forma giyen ve kulüpte daha önceki menajerler döneminde de yardımcı menajerlik görevi üstlenen Steve Clarke'ı takımda tuttu. Harcamalar açısından Mourinho, selefi Claudio Ranieri'nin bıraktığı yerden devam etti ve Roman Abramovich tarafından finanse edilen, Benfica'dan Tiago (10 milyon £), Lyon'dan Michael Essien (24.4 milyon £), Didier gibi oyuncular için 70 milyon £'dan fazla transfer ücreti harcadı.4 milyon £), Marsilya'dan Didier Drogba (24 milyon £), PSV'den Mateja Kežman (5,4 milyon £) ve Porto'dan Ricardo Carvalho (19,8 milyon £) ve Paulo Ferreira (13,3 milyon £) gibi oyunculara 70 milyon £'dan fazla transfer ücreti harcadı.
2004-06: İngiltere'deki ilk kupalar
Mourinho yönetimindeki Chelsea, bir önceki sezon geliştirdiği potansiyelin üzerine inşa etti. Aralık ayının başlarında Premier Lig tablosunun zirvesindeydiler ve Şampiyonlar Ligi'nin eleme aşamalarına ulaşmışlardı. Cardiff'te Liverpool'a karşı Lig Kupasını 3-2 (AET) kazanarak ilk kupasını güvence altına aldı. Maçın sonlarına doğru Mourinho, Liverpool öndeyken, beraberlik golünden önce kendisine yöneltilen sataşmalara bir yanıt olarak parmağını Liverpool taraftarlarına doğru ağzına götürdükten sonra taç çizgisinden çıkarıldı.
Chelsea, Şampiyonlar Ligi son 16 turunda Barcelona ile karşılaştı ve oldukça çekişmeli geçen maçta Maviler ilk ayağı deplasmanda 2-1 kaybetti ancak kendi evinde 4-2 kazanarak toplamda tur atladı. Bayern Münih'e karşı oynanan çeyrek final maçında, stadyuma girmesi yasaklanan Mourinho, maçtan önce soyunma odasında oyuncularıyla konuşmak için bekledi, ardından stadyumu terk etmek için bir çamaşır sepetine saklandı. Daha sonra, Chelsea'nin yarı finalde son şampiyon Liverpool tarafından tartışmalı bir golle turnuvadan elenmesiyle arka arkaya Şampiyonlar Ligi başarısı şansını kaçırdı. Mourinho yönetimindeki Chelsea, 50 yıl sonra ilk yerel lig şampiyonluğunu elde etti ve bu süreçte Premier Lig'de şimdiye kadar elde edilen en fazla puan (95) ve yenilen en az gol (15) de dahil olmak üzere bir dizi İngiliz futbol rekoru kırdı.
Chelsea bir sonraki sezona iyi başladı: Arsenal'i 2-1 mağlup ederek 2005 FA Community Shield'i kazandılar ve 2005-06 sezonunun ilk hafta sonundan itibaren Premier Lig'in zirvesinde yer aldılar. Chelsea rakibi Manchester United'ı 3-0 yenerek üst üste ikinci Premier Lig şampiyonluğunu ve Mourinho'nun üst üste dördüncü yerel şampiyonluğunu kazandı. Şampiyonluk madalyasının takdim edilmesinin ardından Mourinho, Robert Huth'un ceketini kalabalığın içine fırlattı. Mourinho dakikalar içinde Huth'a ikinci bir madalya daha verdi ve onu da kalabalığa fırlattı.
2006-07: Yurtiçi başarının devamı
2006-07 sezonu, Mourinho'nun sezon sonunda kulübün sahibi Roman Abramovich ile olan kötü ilişkileri ve sportif direktör Frank Arnesen ve Abramovich'in danışmanı Piet de Visser ile yaşadığı güç mücadelesi nedeniyle kulüpten ayrılacağına dair medyada artan spekülasyonlara sahne oldu. Mourinho daha sonra Stamford Bridge'deki geleceğine ilişkin şüpheleri gidererek Chelsea'den ayrılmasının sadece iki yolu olduğunu belirtti: Chelsea'nin Haziran 2010'da mevcut anlaşmasının sona ermesinden önce kendisine yeni bir sözleşme teklif etmemesi veya Chelsea'nin kendisini kovması.
Didier Drogba o yıl kariyerinin en golcü sezonunu geçirdi ve bu da yeni imzaladığı forvet partneri Andrey Shevchenko'nun sezon sonuna doğru Mourinho tarafından ilk 11'den çıkarılmasına yol açtı. Özellikle Anfield'da Liverpool'a karşı oynanan Şampiyonlar Ligi yarı final maçında Shevchenko yedek kulübesinde bile yer almadı. Shevchenko'nun yanı sıra diğer yüksek profilli transfer ise orta sahayı güçlendirmek için Bayern Münih'ten serbest oyuncu olarak transfer edilen Alman kaptan Michael Ballack oldu. İzlandalı forvet Eiður Guðjohnsen Barcelona'ya gitmek üzere kulüpten ayrıldı.
Kargaşaya rağmen Chelsea, Millennium Stadyumu'nda Arsenal'i yenerek Lig Kupası'nı tekrar kazandı. Dörtlü final ihtimali, 1 Mayıs 2007'de Liverpool'un Chelsea'yi Anfield'da 1-1'lik beraberliğin ardından penaltılarla Şampiyonlar Ligi'nden elemesiyle sona erdi. Günler sonra Chelsea, Emirates'te Arsenal ile 1-1 berabere kalarak Manchester United'ın Premier Lig şampiyonluğunu garantiledi. Bu, Mourinho'nun beş yıldır lig şampiyonluğu kazanamadığı ilk sezon oldu. Mourinho, 2007 FA Cup Finalinde Chelsea'yi Manchester United karşısında 1-0'lık galibiyete taşıdı ve yeniden inşa edilen Wembley'de oynanan ilk finalde kazandı. Bu onun ilk FA Cup zaferiydi ve bir Premier Lig menajerinin kazanabileceği tüm yerel kupaları kazandığı anlamına geliyordu.
Mourinho'nun itirazlarına rağmen Avram Grant futbol direktörlüğüne atandığında Mourinho ve Abramovich arasında daha fazla sürtüşme yaşanacaktı. Grant'ın pozisyonu, yönetim kurulunda bir koltuk verilerek daha da güçlendirildi. Bu gerginliklere rağmen 2007-08 transfer sezonu Hollandalı kanat oyuncusu Arjen Robben'in Real Madrid'e gidişine ve Lyon'dan Fransız orta saha oyuncusu Florent Malouda'nın gelişine tanık olacaktı.
2007-08: Ayrılış
2007-08 sezonunun ilk maçında Chelsea, Birmingham City'yi 3-2 yenerek kendi sahasında üst üste 64 lig maçını yenilgisiz tamamlayarak yeni bir rekora imza attı. Liverpool'un 1978-1981 yılları arasında kırdığı rekoru geçmesine rağmen, 2007-08 sezonunun başlangıcı önceki başlangıçlara göre daha az başarılı oldu. Takım Aston Villa deplasmanında kaybetti ve bunu evinde Blackburn Rovers ile golsüz berabere kalarak takip etti. UEFA Şampiyonlar Ligi'ndeki açılış maçlarında Norveç ekibi Rosenborg'a karşı sadece 24,973 (neredeyse yarısı boş bir stadyum) seyirci önünde 1-1'lik bir beraberlik elde edebildiler.
Mourinho, sahibi Abramovich ile bir dizi anlaşmazlık yaşamasına rağmen 20 Eylül 2007'de beklenmedik bir şekilde Chelsea'den "karşılıklı rıza ile" ayrıldı. Chelsea yönetim kurulu acil bir toplantı yaptı ve menajerleriyle yollarını ayırma zamanının geldiğine karar verdi. Mourinho, üç yıl içinde kulübe altı kupa kazandırarak Chelsea tarihinin en başarılı menajeri olarak ayrıldı. Ayrıca iç sahada oynadığı tüm lig maçlarında yenilmedi. Avram Grant, Chelsea menajeri olarak Mourinho'nun yerini aldı ancak görevde kaldığı bir yıl boyunca hiçbir kupa kazanamadı ve 2007-08 sezonunun sonunda görevden alındı. Grant'ın takımı Şampiyonlar Ligi'nde finale yükselmeyi başardı (Mourinho'nun Chelsea'deki üç yılında başaramadığı bir şey), Lig Kupası'nda finale yükseldi ve Stamford Bridge'deki yenilmezlik serisini sürdürdü. Grant'ın Chelsea'si Premier Ligi de ikinci sırada tamamladı.
Inter Milan
Mourinho, 2 Haziran 2008'de Inter Milan'da Roberto Mancini'nin yerine üç yıllık bir sözleşmeyle atandı ve Chelsea ve Porto'da kendisine hizmet etmiş olan arka oda personelinin çoğunu da beraberinde getirdi. Eski bir Inter oyuncusu ve gençlik akademisinin eski baş antrenörü olan Giuseppe Baresi'yi yardımcısı olarak seçti. Inter'in patronu olarak ilk basın toplantısında sadece İtalyanca konuştu ve bunu "üç haftada" öğrendiğini iddia etti. Mourinho yaz aylarında sadece birkaç önemli transfer yapmayı planladığını belirtti. Transfer döneminin sonuna kadar takıma üç yeni oyuncu kazandırdı: Brezilyalı kanat oyuncusu Mancini (13 milyon €), Ganalı orta saha oyuncusu Sulley Muntari 14 milyon € ve Portekizli kanat oyuncusu Ricardo Quaresma 18,6 milyon € nakit/oyuncu takas ücreti ve genç Portekizli orta saha oyuncusu Pelé.
2008-09: İlk Serie A şampiyonluğu
Inter teknik direktörü olarak ilk sezonunda Mourinho, Roma'yı penaltılarla yenerek Supercoppa Italiana'yı kazandı ve Serie A'yı zirvede bitirdi. Inter, Şampiyonlar Ligi'nin ilk eleme turunda Manchester United'a toplamda 2-0 elendi ve yarı finalde Sampdoria'ya toplamda 3-1 yenilerek Coppa Italia'yı da kazanamadı. UEFA üst liglerdeki büyük kulüpleri daha fazla yerli oyuncu oynatmaya zorlamaya başladığında, Mourinho düzenli olarak 18 yaşındaki İtalyan forvet Mario Balotelli'yi oynattı ve akademi defans oyuncusu Davide Santon'u kalıcı olarak A takıma terfi ettirerek daha önce çoğunlukla yabancı oyunculardan oluşan bir takıma İtalyan birliğini yerleştirdi. Her iki genç de Scudetto'nun kazanıldığı sezonda rol aldı ve ilk üst düzey kupalarını kazanmak için yeterli sayıda maç oynadı.
Scudetto 'yu 10 puan farkla kazanan Mourinho'nun İtalya'daki ilk sezonu, selefi Roberto Mancini'nin Şampiyonlar Ligi'ndeki performansını geliştiremediği için bazı Inter taraftarları tarafından hayal kırıklığı olarak görüldü. Inter, Panathinaikos'a evinde 1-0'lık şok bir mağlubiyet ve Kıbrıslı küçük takım Anorthosis Famagusta ile deplasmanda berabere kaldığı bir dizi sönük grup aşaması performansı sergiledi. Inter, Şampiyonlar Ligi'nin eleme aşamalarına katılmaya hak kazandı ancak Manchester United'a yenilerek çeyrek finale çıkamadı.
16 Mayıs 2009 tarihinde, ikinci Milan'ın Udinese'ye kaybetmesinin ardından Inter matematiksel olarak Serie A şampiyonluğunu kazandı. Bu mağlubiyet Nerazzurri 'yi sadece iki maç kala ezeli rakiplerinin yedi puan üzerinde bıraktı. Sonunda Milan'ın 10 puan önünde bitireceklerdi.
2009-10: İtalya'daki son sezon ve tarihi üçleme
28 Temmuz 2009'da Mourinho'nun Alex Ferguson emekli olduğunda Manchester United'ın başına geçmeye ilgi gösterdiği bildirildi. Mourinho, "Manchester United'a gitmeyi düşünürüm ama United, Sir Alex Ferguson'un yerine geçmemi isteyip istemediklerini düşünmek zorunda. Eğer istiyorlarsa, o zaman elbette."
Adriano Nisan 2009'da Inter'den ayrıldı ve Brezilyalı forvetin ayrılışını Arjantinli ikili Julio Cruz ve Hernán Crespo izledi. Efsanevi Portekizli hücumcu orta saha oyuncusu ve emektar Luís Figo emekli oldu. Figo, Mancini döneminde forma şansı bulamadığı için Inter'den ayrılmanın eşiğine gelmişti ancak son sezonunda Mourinho onu sıkça kullandı. Mourinho, orta sahayı güçlendirmek için Genoa ile gol krallığı ödülünü kazanmaktan sadece bir gol eksik kalan Arjantinli forvet Diego Milito'nun yanı sıra Thiago Motta ve Wesley Sneijder ile anlaştı. İkinci sezonunun yazında yaptığı belki de en önemli transfer, Barcelona'nın Kamerunlu forveti Samuel Eto'o ve 35 milyon Sterlin karşılığında Zlatan Ibrahimović'in takas edilmesiydi. Bu transfer, Cristiano Ronaldo'nun yaz başında Manchester United'dan Real Madrid'e geçmesinin ardından transfer piyasası tarihinin en pahalı ikinci transferi oldu. Eto'o sezonun ilk iki maçında iki gol atarak Inter ile umut verici bir başlangıç yaptı.
Mourinho'nun eski kulübü Porto'dan transfer edilen Ricardo Quaresma'nın Inter kadrosunda daha önce eksik olan bir halkayı tamamlayacağı düşünülüyordu ancak Quaresma'nın oyunu kulübü hayal kırıklığına uğrattı ve sezon ortasında, ironik bir şekilde Mourinho'nun diğer eski kulübü Chelsea'ye kiralanmasına neden oldu. Mancini orta sahada da hakimiyet kuramadı ve transfer piyasasında bu eksiklikleri gidermek Inter için bir öncelik haline geldi. Inter'in yaratıcı bir oyun kurucuya ya da trequartista'ya sahip olmaması Şampiyonlar Ligi başarısızlığından sorumlu tutuluyordu. Bu sorunu çözmek için Inter, Real Madrid'den Hollandalı orta saha oyuncusu Wesley Sneijder ile anlaştı.
Inter yeni sezonun ilk iki maçında zorlandı. Takım Supercoppa'yı Lazio'ya 2-1 kaybetti ve San Siro'da yeni terfi eden Bari ile 1-1 berabere kaldı. Bundan sonra Mourinho'nun takımı, Sneijder'in merkezinde olduğu ve yeni transfer Thiago Motta ile tecrübeli oyuncular Javier Zanetti ve Dejan Stanković'in yer aldığı müthiş bir orta saha kurarak önemli bir gelişme gösterdi. Inter, Kasım ayı bitmeden 30'dan fazla gol atmaya devam etti, derbi rakipleri Milan'ı yeni transferler Diego Milito ve Motta'nın golleriyle 4-0 yendi ve o sezon Serie A'daki en büyük galibiyet farkı olan Genoa'yı 5-0 mağlup etti. Mourinho , Aralık ayındaki İtalya Derbisi deplasmanında, Juventus'a verilen şüpheli bir serbest vuruş için hakemi alaycı bir şekilde alkışladıktan sonra gönderildi ve Inter, ikinci yarıda Claudio Marchisio'nun galibiyetiyle 2-1 kaybetmeye devam etti.
Mourinho, Inter'in eski takımı Chelsea'yi her iki maçta da yenerek (San Siro'daki 2-1'lik galibiyetin ardından Stamford Bridge'deki 1-0'lık galibiyet) Şampiyonlar Ligi çeyrek finaline yükselmesinin ardından kariyerinin en önemli başarılarından birini elde etti. Genç forvet Mario Balotelli ile olan zorlu ilişkisi ve Inter'in altı maçta sadece yedi puan almasına neden olan takımın form kaybı (bu maçlardan üçü, Sicilya'nın küçük takımı Catania karşısında alınan 1-3'lük şok yenilgi de dahil olmak üzere, Mourinho'nun yasağı sırasında gerçekleşti) medya ve uzmanlar tarafından ağır bir şekilde eleştirildi.
Mourinho, 6 Nisan 2010'da Inter'in Rusya'da CSKA Moskova'ya 1-0 mağlup olduğu ve toplamda 2-0 biten çeyrek final eşleşmesinin ikinci ayağında Wesley Sneijder'in altıncı dakikada attığı golün belirleyici olmasıyla tarihte üç farklı takımı Şampiyonlar Ligi'nde yarı finale çıkaran ilk teknik direktör oldu (bu rekor bir gün sonra Bayern Münih teknik direktörü Louis van Gaal tarafından egale edildi). Böylece Inter yedi yıl sonra ilk kez turnuvada yarı finale yükselmeyi başardı. 13 Nisan'da Inter, Fiorentina'yı deplasmanda 1-0 (toplamda 2-0) yenerek Mourinho yönetiminde ilk kez Coppa Italia finaline ulaşarak sezondaki başarısını sürdürdü.
28 Nisan 2010'da José Mourinho, Inter'in Camp Nou'da 1-0 kaybetmesine rağmen (Mourinho bunu "hayatımın en güzel yenilgisi" olarak nitelendirdi) ev sahibi Barcelona'yı toplamda 3-2 yenmesiyle kariyerinde ikinci kez Şampiyonlar Ligi finaline ulaştı. Böylece Inter, son finalinden (Ajax yenilgisi) 38 yıl sonra yeniden bir Avrupa Kupası finaline yükselmiş oldu. Mourinho, Inter kutlamalarına katılmaya çalışırken Barcelona kalecisi Víctor Valdés ile kısa süreli bir çatışma yaşadı. Mourinho daha sonra Barça taraftarlarını "anti-Madridismo "nun motive ettiğini belirterek, finale ulaşmayı ve turnuvayı ezeli rakiplerinin sahasında kazanmayı takıntı haline getirdiklerini öne sürdü. Marca, taraftarları Barcelona'nın elenmesini kutlarken Mourinho'nun Real Madrid'in bir sonraki teknik direktörü olmak için sınavı geçtiğini ilan etti.
2 Mayıs'ta Roma'da Lazio'yu deplasmanda 2-0 yenen Inter, Serie A şampiyonluğunu neredeyse garantilemişti. Takım 5 Mayıs 2010'da Roma'yı 1-0 yenerek Coppa Italia'yı kazandı ve 16 Mayıs 2010'da Inter Siena'yı 1-0 yenerek yerel duble yaptı ve Serie A'da bir teknik direktörün kazanabileceği tüm kupaları kazanma başarısını gösterdi. 22 Mayıs 2010'da Inter, Bayern Münih'i 2-0 yenerek 2010 Şampiyonlar Ligi'ni kazandı ve böylece üçlemeyi tamamlayan ilk İtalyan kulübü oldu ve Mourinho kişisel olarak menajerlik kariyerindeki ikinci Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu kutladı.
Şampiyonlar Ligi'ni kazandıktan bir gün sonra Mourinho "üzgünüm, çünkü neredeyse kesin olarak bu Inter ile son maçım" dedi. Ardından da "Real Madrid'i çalıştırmazsanız kariyerinizde her zaman bir boşluk olacaktır" diye ekledi. Real Madrid ve Inter arasında günlerce süren görüşmelerin ardından 28 Mayıs 2010 tarihinde dünya rekoru kıran bir tazminat paketi üzerinde anlaşmaya varıldı ve Mourinho Inter tarafından serbest bırakıldı.
Real Madrid
28 Mayıs 2010 tarihinde Mourinho'nun Santiago Bernabéu'da Manuel Pellegrini'den görevi devralacağı doğrulandı. 31 Mayıs 2010'da Mourinho dört yıllık bir sözleşme imzalayarak Real Madrid'in yeni teknik direktörü olarak açıklandı ve kulübün son yedi yıldaki on birinci teknik direktörü oldu. Mourinho sportif menajerliğin yanı sıra A takım teknik direktörlüğüne de getirildi ve teknik direktörler yerine yıldız oyuncular için kullanılan bir terim olan Galáctico olarak anılmaya başlandı.
Mourinho'nun gelişinden önce Real Madrid, Kaká ve Cristiano Ronaldo gibi Galácticos 'a rekor transfer ücretleri ödemesine rağmen düşük performans göstermişti. 2009-10 sezonuna Alcorconazo gibi hayal kırıklıkları, 2009-10 Copa del Rey 32. turunda Segunda División B takımı Alcorcón'a şok bir yenilgi ve 16. turda Lyon tarafından Şampiyonlar Ligi'nden elenme damga vurdu, ancak kulüp rekoru 96 puanla La Liga'yı ikinci bitirdiler. Mourinho, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın ardından transfer döneminin sonuna kadar takıma dört yeni oyuncu kazandırdı: Almanlar Sami Khedira (13 milyon €) ve Mesut Özil (15 milyon €), Portekizli defans oyuncusu Ricardo Carvalho (8 milyon €) ve Arjantinli kanat oyuncusu Ángel Di María (25 milyon € artı 11 milyon € teşvik).
2010-11: İspanya'daki ilk sezon
29 Ağustos 2010'da Real Madrid, Mourinho'nun teknik direktör olarak çıktığı ilk La Liga maçında Mallorca ile 0-0 berabere kaldı. La Liga'da Levante ve Şampiyonlar Ligi'nde Auxerre karşısında kaçırılan fırsatlar sorulduğunda Mourinho, "Bir gün zavallı bir rakip bugün kaçırdığımız şansların bedelini ödeyecek" dedi. Bernabéu'daki bir sonraki maç Deportivo de La Coruña karşısında alınan 6-1'lik galibiyetle sona erdi. Sonraki lig maçlarında Málaga'yı 4-1 ve Racing Santander'i 6-1 yenerek Mourinho'nun açıklamasını doğruladılar.
29 Kasım 2010'da Mourinho'nun Madrid'i Barcelona'ya karşı oynadığı ilk El Clásico karşılaşmasında mağlup oldu. Camp Nou'da oynanan karşılaşma 5-0 ev sahibi takımın üstünlüğüyle sona ererken Real Madrid yöneticisi Florentino Pérez karşılaşmayı Real Madrid tarihinin en kötü maçı olarak değerlendirdi. Sportif direktör Jorge Valdano da Mourinho'yu "oyuna büyük bir düzeltme getirememesi" ve "maçın [büyük] bölümünde yedek kulübesinden çıkmaması" nedeniyle eleştirdi. Bir medya muhabirinin sorusu üzerine Mourinho mağlubiyeti bir aşağılanma olarak nitelendirmeyi reddetti.
30 Kasım 2010'da Mourinho, Ajax'a karşı alınan 4-0'lık Şampiyonlar Ligi galibiyetinde Xabi Alonso ve Sergio Ramos'a taktiksel ikinci sarı kartı almaya çalışmaları için talimat verdiği gerekçesiyle 33.500 £ para cezasına çarptırıldı. Ayrıca iki Şampiyonlar Ligi maçından men edildi. 22 Aralık 2010'da Mourinho, Copa del Rey çeyrek finalinin ilk ayağında yine La Liga takımlarından Levante'ye karşı 8-0 kazanarak kariyerinin en farklı maçını kazandı.
20 Nisan 2011'de Real Madrid'in Valencia'daki Mestalla'da düzenlenen Copa del Rey finalinde ezeli rakibi Barcelona'yı 1-0 yenerek Real Madrid'in 18 yıllık Copa del Rey hasretine son vermesiyle Mourinho İspanyol futbolundaki ilk kupasını kazandı. Bu aynı zamanda Real'in 2007-08 La Liga şampiyonluğundan bu yana kazandığı ilk kupaydı. Bir hafta sonra, iki takım Şampiyonlar Ligi yarı finalinin ilk ayağında tekrar karşılaştı ve Real Madrid 2003 yarı finalinden bu yana turnuvadaki en uzak ilerlemesini kaydetti. 2004 çeyrek finalinde elenen kulüp, 2005'ten 2010'a kadar üst üste altı kez 16 turunda elenmişti. Bernabéu'da Real'den Pepe 61. dakikada oyundan atıldı ve Mourinho protesto ettiği için tribüne gönderildi; ardından Barça'dan Lionel Messi iki geç gol atarak beraberliğin kontrolünü ele geçirdi. Camp Nou'daki ikinci ayak 1-1 bitti ve Real turnuvadan elendi.
2011-12: Rekor kıran La Liga şampiyonluğu
Real Madrid, 7 Aralık 2011 tarihinde Ajax'ı 3-0'lık skorla mağlup ederek Şampiyonlar Ligi grup aşamasını altı galibiyetle tamamladı ve Şampiyonlar Ligi tarihinde bunu başaran beşinci takım oldu. Bu galibiyet takımın üst üste 15. galibiyeti oldu ve 50 yıl önce 1961'de kırılan kulüp rekorunu egale etti. 21 Nisan 2012'de Real Madrid, Camp Nou'da oynanan El Clásico 'da Barcelona'yı 2-1 yenerek La Liga'da bitime dört maç kala liderliğini yedi puana çıkardı. Bu Real Madrid'in La Liga'da ezeli rakibine karşı 2008'den beri ilk, Camp Nou'da ise 2007'den beri ilk galibiyetiydi. Ayrıca bu maçta Real Madrid 109 golle şampiyonada en çok gol atan takım rekorunu kırdı. Barça teknik direktörü Pep Guardiola şampiyonluğu Real Madrid'e kaptırdı.
Mourinho'nun takımı üst üste ikinci kez Şampiyonlar Ligi'nde yarı finale yükseldi. Deplasmandaki ilk maç Bayern Münih'in 2-1'lik galibiyetiyle sona erdi. İkinci maçta Real Madrid, Cristiano Ronaldo'nun iki golüyle 2-0 öne geçti ancak Bayern'den Arjen Robben (Mourinho'nun daha önce Chelsea'de menajerliğini yaptığı eski bir Real oyuncusu) penaltıyı gole çevirerek skoru 3-3'te eşitledi ve Madrid, Ronaldo, Kaká ve Ramos'un nokta vuruşlarını gole çevirememesiyle penaltı atışlarında elendi. Bayern teknik direktörü Jupp Heynckes, Mourinho'nun "maçtan sonra oyuncularımı ve teknik ekibimi tebrik etmek için soyunma odasına geldi. Bu çok asilceydi" dedi.
2 Mayıs 2012'de Real Madrid, Athletic Bilbao'yu 3-0 yenerek dört yıl sonra ilk kez Liga şampiyonu oldu. 13 Mayıs 2012'de Real Madrid sezonun son lig maçında Mallorca'yı 4-1 mağlup ederek bir La Liga sezonunda en çok maç kazanma (32), en çok deplasman galibiyeti (16), Avrupa'nın en üst liglerinde en çok puan toplama (100), daha önce kırdığı en çok gol atma rekorunu (121) geliştirme ve sezonu en yüksek gol farkıyla (+89) bitirme rekorlarını kırdı. Real Madrid ligi ikinci Barcelona'nın dokuz puan önünde zirvede tamamladı.
2012-13: Madrid'deki son sezon
22 Mayıs 2012 tarihinde Mourinho, 2016 yılına kadar Real Madrid teknik direktörü olarak kalmak üzere dört yıllık yeni bir sözleşme imzaladı. 2012 Supercopa de España'nın ilk ayağında Barcelona'da 3-2 kaybeden Real Madrid, Madrid'deki rövanşı 2-1 kazandı. Real Madrid, toplamda 4-4'lük eşitliğin ardından deplasman golleri kuralına göre yarışmayı kazandı. Bu, Mourinho'nun iki yıl içinde İspanya'nın en üst liginde bir teknik direktör için mevcut olan tüm yerel şampiyonlukları kazandığı anlamına geliyordu. Dört Avrupa ülkesinde ulusal süper kupaları kazanan tek teknik direktör oldu. Bu aynı zamanda Mourinho'yu dört Avrupa liginde tüm yerel şampiyonlukları, lig şampiyonluğunu, kupayı, süper kupayı ve lig kupasını (varsa) kazanan tarihteki ilk teknik direktör yaptı.
Real Madrid, Mourinho yönetiminde üst üste üçüncü kez Şampiyonlar Ligi'nde yarı finale yükseldi. Kulüp ilk maçta Borussia Dortmund'a deplasmanda 4-1 mağlup oldu. Evindeki ikinci maçta Real son 10 dakikada iki gol atmayı başardı, ancak takım toplam skoru eşitleyecek ve deplasman golleriyle turu geçmelerini sağlayacak üçüncü golü bulamadı.
Dortmund ile oynanan ikinci maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Mourinho, Real Madrid ile 2012-13 sezonunun son sezonu olacağını ima ederek, "Bazı kulüpler tarafından seviliyorum, özellikle de bir tanesi tarafından. İspanya'da durum farklı, bazı insanlar benden nefret ediyor, çoğunuz bu [basın] odasındasınız." Mourinho'nun Sergio Ramos ve kulüp kaptanı Iker Casillas (Mourinho'nun 2013'te kenara aldığı popüler bir oyuncu) ile olan gergin ilişkileri, "Mourinhistas" ve "Madridistas" (daha geleneksel Real Madrid taraftarları) kamplarındaki taraftarlar arasında bölünmelere neden oldu. Cristiano Ronaldo ile ilişkisi zorlaştı çünkü Mourinho'ya göre oyuncu "belki de her şeyi bildiğini ve koçun artık onu geliştiremeyeceğini düşünüyordu", bu yüzden yapıcı eleştirileri kabul etmek istemiyordu. Mourinho ayrıca, bir arbede sırasında Tito Vilanova'nın (o zamanlar Barcelona'da yardımcı antrenördü) gözüne yumruk atması, hakemlerin taraflı davrandığına dair sürekli şikayetler, gazeteciler ve Real yetkilileriyle çatışmalar ve Barça'nın UEFA'dan ayrıcalıklı muamele gördüğüne dair sık sık yapılan imalar gibi tartışmalı olaylar nedeniyle de eleştirildi.
Mourinho, 17 Mayıs'ta Atlético Madrid'e kaybedilen 2013 Copa del Rey finalinin ardından 2012-13 sezonunu "kariyerimin en kötü sezonu" olarak nitelendirdi. Üç gün sonra Real Madrid başkanı Florentino Pérez, Mourinho'nun sözleşmesini 2016'ya kadar uzattıktan bir yıl sonra, sezon sonunda "karşılıklı anlaşma" yoluyla kulüpten ayrılacağını açıkladı.
Chelsea'ye Geri Dön
3 Haziran 2013 tarihinde Chelsea, Mourinho'yu dört yıllık bir sözleşme ile ikinci kez menajer olarak atadı. Mourinho Chelsea TV'ye verdiği demeçte "Kariyerim boyunca iki büyük tutkum oldu - Inter ve Chelsea - ve Chelsea benim için çok daha önemli" dedi. "Chelsea'ye karşı oynamak çok ama çok zordu ve bunu sadece iki kez yaptım ki bu o kadar da kötü değildi." "2004'te ne söz verdiysem şimdi de aynısını veriyorum ama şu farkla: Ben sizden biriyim." 10 Haziran 2013'te Mourinho, Stamford Bridge'de düzenlenen bir basın toplantısıyla ikinci kez Chelsea menajeri olarak resmen onaylandı.
2013-15: Geri dönüş ve Üçüncü Premier Lig şampiyonluğu
Mourinho'nun Chelsea'nin başına geri döndüğü ilk müsabaka 18 Ağustos 2013'te Hull City karşısında alınan 2-0'lık galibiyetle sonuçlandı. Mourinho 30 Ağustos'ta UEFA Şampiyonlar Ligi'ni kazanan Bayern Münih ile UEFA Süper Kupası'nda karşılaştı ve bu maç teknik direktör olarak ikinci maçıydı. Chelsea öne geçmesine rağmen Romelu Lukaku'nun Bayern kalecisi Manuel Neuer tarafından kurtarılan penaltısıyla Bayern'e penaltılarda kaybetti. Pep Guardiola'nın Bayern Münih'ine kaybettikleri maçın ardından şunları söyledi: "Kupayı aldılar ve en iyi takım kaybetti. On kişiyken bile harika oynadık. Gurur tamam ama kaybettik" dedi.
29 Ocak 2014'te West Ham United ile kendi sahalarında 0-0 berabere kaldıktan sonra Mourinho, Hammers'ı "19. yüzyıl futbolu" oynuyor olarak tanımladı ve "Bu dünyanın en iyi ligi değil, bu 19. yüzyıl futbolu" ve "Getirebileceğim tek [diğer] şey duvarı yıkmak için bir Black and Decker'dı" dedi. Mart ayında, kulübe yaptığı katkılardan dolayı Mourinho'ya Stamford Bridge'in mülkiyetini elinde bulunduran Chelsea Saha Sahipleri Derneği tarafından 1 numaralı hisse verildi.
19 Nisan 2014'te Mourinho, Stamford Bridge'de Sunderland'e 2-1 mağlup olarak Chelsea menajeri olarak ilk lig yenilgisini aldı. Sezon boyunca Chelsea'nin şampiyonluk şansını sürekli olarak küçümsedi ve bu sezonu bir geçiş sezonu olarak nitelendirdi, kadrosunu yavaşça şekillendirdi ve en önemlisi Chelsea'nin önceki iki sezonda yılın oyuncusu seçilen Juan Mata'yı kadro dışı bıraktı (ve sonunda sattı). Chelsea 2013-14 Premier Ligi'ni şampiyon Manchester City'nin dört puan gerisinde üçüncü olarak tamamladı ve 2013-14 Şampiyonlar Ligi yarı finalinde Atlético Madrid'e elendi.
Chelsea 2014-15 Premier Lig sezonuna 18 Ağustos'ta Turf Moor'da Burnley karşısında aldığı 3-1'lik galibiyetle başladı. Bu maç yeni transferler Diego Costa, Cesc Fàbregas ve Thibaut Courtois için ilk müsabaka oldu ve Courtois Atlético Madrid'de geçirdiği üç yıllık kiralık döneminin ardından kaleye geçti. Didier Drogba da ikinci yarıda yedek kulübesinden gelerek Chelsea kadrosuna geri dönüş yaptı.
24 Ocak 2015'te Chelsea, League One ekibi Bradford City'ye 2-4 yenilerek FA Cup'ın dördüncü turunda elendi ve potansiyel dörtlü umutları sona erdi. Mourinho bu yenilgiyi "utanç verici" olarak nitelendirdi. 1 Mart 2015'te Chelsea, Lig Kupası finalinde Tottenham Hotspur'u 2-0 mağlup ederek sezonun ilk kupasını ve Mourinho'nun Chelsea'ye döndüğünden beri ilk kupasını aldı. 11 Mart 2015'te Chelsea, deplasmanda Paris Saint-Germain'e yenilerek UEFA Şampiyonlar Ligi son 16 turunda elendi.
3 Mayıs 2015'te Chelsea, Crystal Palace'ı üç maç kala yenerek Premier Lig şampiyonu oldu. Mourinho daha sonra Premier Lig'de Sezonun Teknik Direktörü seçildi ve Chelsea tüm sezon boyunca sadece üç maç kaybetti.
2015-16: İkinci ayrılış
7 Ağustos 2015 tarihinde Mourinho, Chelsea ile kendisini 2019 yılına kadar Stamford Bridge'de tutacak olan dört yıllık yeni bir sözleşme imzaladı. 29 Ağustos'ta Mourinho, Chelsea'deki 100. Premier Lig iç saha maçına çıktı ve bu maç Crystal Palace'a karşı 2-1'lik mağlubiyetle sonuçlandı. Chelsea sezona Premier Lig'deki ilk on iki maçında sadece on bir puan toplayarak başladı. Ayrıca 27 Ekim'de Stoke City'ye penaltılarla yenilerek Lig Kupası'nın dışında kaldılar.
17 Aralık 2015'te, 16 Premier Lig maçının dokuzunu kaybettikten sonra Chelsea, Mourinho ile "karşılıklı rıza ile" yollarını ayırdıklarını açıkladı. Kulüp açıklamasına şöyle devam etti: "Kulüp, Jose'nin bizden iyi şartlarda ayrıldığını ve Chelsea'de her zaman çok sevilen, saygı duyulan ve önemli bir figür olarak kalacağını açıkça belirtmek ister."
Manchester United
2016-17: Avrupa Ligi şampiyonluğu ve duble
27 Mayıs 2016 tarihinde Mourinho, Manchester United ile en az 2020 yılına kadar kulüpte kalma opsiyonuyla birlikte üç yıllık bir sözleşme imzaladı. 7 Ağustos 2016'da Mourinho, son Premier Lig şampiyonu Leicester City'yi 2-1 yenerek ilk kupası olan FA Community Shield'i kazandı. Mourinho, United'ın patronu olarak çıktığı ilk Premier Lig maçında 14 Ağustos 2016'da AFC Bournemouth'u deplasmanda 3-1 yenerek galip geldi.
Mourinho, 11 Eylül 2016'da Manchester City'ye 2-1 yenilerek teknik direktör olarak ilk Manchester derbisini kaybetti; bu aynı zamanda Real Madrid'deyken eski Barça teknik direktörü Pep Guardiola'ya karşı aldığı sekizinci mağlubiyetti.
23 Ekim 2016'da Mourinho, Aralık 2015'te Manchester United'dan ayrıldıktan sonra Chelsea'ye ilk ziyaretini gerçekleştirdi. Karşılaşma 4-0'lık yenilgiyle sonuçlandı ve takım masanın üst sıralarından altı puan uzaklaştı. Mourinho teknik direktör olarak ikinci Manchester derbisini 26 Ekim 2016'da EFL Cup'ta Old Trafford'da 1-0'lık galibiyetle kazandı. Juan Mata 54. dakikada maçın tek golünü atarken, bu galibiyet Mourinho'nun Guardiola'ya karşı dördüncü galibiyeti oldu (dört galibiyet, altı beraberlik, sekiz mağlubiyet).
Mourinho'nun hakem Anthony Taylor hakkındaki yorumları nedeniyle FA tarafından yapılan suçlamaların ardından Mourinho, 29 Ekim'de Burnley ile evlerinde 0-0 berabere kaldıkları maçta Mark Clattenburg tarafından tribünlere gönderildiğinde bir kez daha hakemle başı derde girdi. 29 Ocak 2017'de Hull City'ye deplasmanda 2-1 kaybedilen ikinci maça rağmen Mourinho'nun United'ı toplamda 3-2'lik galibiyetle EFL Cup'ta finale yükseldi. Manchester United, Wembley'de oynanan EFL Cup Finalinde Southampton'ı 3-2 mağlup etti. Bu zaferle birlikte, ilk sezonunda büyük bir kupa kazanan ilk United menajeri oldu.
24 Mayıs 2017 tarihinde Manchester United, Ajax karşısında aldığı 2-0'lık galibiyetle Avrupa Ligi'ni kazandı. Bu, Mourinho'nun Manchester United menajeri olarak ilk sezonundaki ikinci büyük kupasıydı. Ayrıca teknik direktör olarak oynadığı her büyük Avrupa Kupası finalini kazanma konusundaki %100'lük rekorunu da korumuş oldu.
2017-18: Premier Lig ve FA Cup ikinciliği
Mourinho 2017 yazında Belçikalı forvet Romelu Lukaku, defans oyuncusu Victor Lindelöf ve orta saha oyuncusu Nemanja Matić'i kadrosuna katarak takımını daha da güçlendirdi. United sezona güçlü bir başlangıç yaptı ancak zorlu kış programı rakipleri Manchester City ile aralarındaki farkı açtı.
Mourinho, Manchester United'ın Şampiyonlar Ligi'nde son 16 turunda Sevilla'ya elenmesinden dolayı eleştirildi ve bu da Mourinho'nun United kariyerini savunan on iki dakikalık sürpriz bir konuşmasına neden oldu. Manchester United, West Bromwich Albion'a kendi sahasında 1-0 yenilerek Manchester City'nin on dokuz puan gerisinde ligi tamamlamasının ardından, beş yıl önce Alex Ferguson'un ayrılmasından bu yana kulübün aldığı en iyi sonuç olan ikinci sırada yer aldı. United ayrıca 2018 FA Cup Finalini, Eden Hazard'ın penaltısıyla Mavilerin 1-0 kazanmasının ardından Mourinho'nun eski kulübü Chelsea'ye kaybetti.
2018-19: Manchester'da son sezon
2018-19 sezonuna kötü bir başlangıç yapan Manchester United'ın 26 yıl sonra ilk kez ilk üç lig maçından ikisini kaybetmesinin ardından, Tottenham Hotspur'a evinde 3-0 yenilerek kariyerinin en ağır yenilgisini alan Mourinho, eleştirel gazetecilerden "saygı" talep etti ve üç parmağını havaya kaldırarak (teknik direktör olarak kazandığı her Premier Lig kupası için bir tane) ekledi: "Tek başıma, [ligdeki] diğer 19 teknik direktörün toplamından daha fazla Premier Lig kazandım." Dört gün sonraki basın toplantısında ise şunları söyledi: "Ben dünyanın en büyük kulüplerinden birinin teknik direktörüyüm ama aynı zamanda dünyanın en büyük menajerlerinden biriyim."
"Elbette. Filozof Hegel'i okumak için hiç zaman harcamadınız mı? O der ki: 'Gerçek bütünün içindedir. Gerçeği her zaman bütünün içinde bulursunuz."
-Mourinho'nun Manchester United ile Premier Lig şampiyonluğunu kazanamaması halinde hala büyük bir teknik direktör olup olmayacağı sorusuna verdiği yanıt.
Manchester United'ın 20 Ekim 2018'de Mourinho'nun eski kulübü Chelsea ile oynadığı lig maçının sonunda Mourinho bir tünel olayına karıştı. Chelsea'den Ross Barkley 96. dakikada skoru eşitleyen golü atarken, Chelsea antrenörlerinden Marco Ianni, Manchester United yedek kulübesine doğru koşarak ve yumruklarını Mourinho'nun yüzüne doğru sıkarak golü kutladı. Öfkelenen Mourinho ayağa fırladı ve Ianni'yi tünelden aşağı kovalamaya çalıştı, güvenlik araya girdi. Mourinho yerine otururken, bazı Chelsea taraftarları Mourinho aleyhine tekrar tekrar (ve yüksek sesle) tezahürat yapmaya başladı. Mourinho maç bitiminde United taraftarlarının yanına giderek onları alkışladı ve tünele geri dönerken Chelsea taraftarlarına doğru üç parmağını kaldırarak kulüple üç Premier Lig şampiyonluğu kazandığını hatırlattı.
2018-19 sezonuna ilk 17 Premier Lig maçında sadece yedi galibiyet alarak başlayan ve Manchester United'ı lig liderinin 19 puan gerisinde bırakan Mourinho, 18 Aralık 2018'de kulüp tarafından görevden alındı.
Tottenham Hotspur
20 Kasım 2019 tarihinde Mourinho, görevden alınan Mauricio Pochettino'nun yerine dört yıllık bir sözleşme ile Tottenham Hotspur'un teknik direktörlüğüne getirildi.
2019-20: Tottenham ile ilk sezon
23 Kasım 2019'da Mourinho, Tottenham Hotspur ile ilk maçını West Ham United'a karşı deplasmanda alınan 3-2'lik galibiyetle yönetti. Daha sonra 26 Kasım 2019'da top toplayıcı Callum Hynes'ın Şampiyonlar Ligi'nde Olympiacos'u 4-2 yendikleri maçta Spurs'ün ikinci golünün 'asistini' yaptığını iddia ederek medyanın dikkatini çekti. Şampiyonlar Ligi 16. turunda Tottenham Hotspur iki maçı da kaybederek RB Leipzig karşısında toplamda 0-4 mağlup oldu.
Mourinho, Tottenham'ın 23 Haziran 2020'de West Ham United'ı 2-0 yendiği maçta İngiliz futbolundaki 300. galibiyetini kaydetti. Teknik direktör olarak St James' Park'taki ilk galibiyetini 15 Temmuz 2020'de Tottenham'ın Newcastle'ı 3-1'lik skorla mağlup etmesiyle elde etti. Mourinho, Tottenham Hotspur ile ilk sezonunu Premier Lig'de altıncı sırada tamamladı.
2020-21: Kupa finali ve ihraç
4 Ekim 2020'de Mourinho, Tottenham Hotspur'u Old Trafford'da eski kulübü Manchester United'a karşı 6-1'lik bir galibiyete taşıdı. 6 Aralık 2020'de Arsenal karşısında alınan 2-0'lık galibiyet Tottenham'ı Premier Lig'in zirvesine taşıdı ve Mourinho'nun kulübün ilk iki Kuzey Londra derbisini kazanan ikinci menajeri olduğu anlamına geliyordu. Anfield'da Liverpool'a son dakikada aldıkları 2-1'lik yenilgiyle zirveden üç puan uzaklaşarak ikinci sıraya düştüler.
10 Şubat 2021'de Tottenham, çeyrek finalde Everton'a uzatmaların ardından 5-4 yenilerek FA Cup'tan elendi; 2010'dan bu yana José Mourinho liderliğindeki bir takım ilk kez bir maçta beş gol yedi. 23 Şubat 2021'de Tottenham, Chelsea'ye 1-0 yenildi ve Mourinho kariyerinde ilk kez üst üste iki iç saha maçını kaybetmiş oldu. 18 Mart'ta Tottenham, 2020-21 UEFA Avrupa Ligi son 16 turunun ikinci ayağında uzatmaların ardından Dinamo Zagreb'e 3-0 yenilerek toplamda 3-2 ile turnuvadan elendi.
19 Nisan 2021'de Mourinho, Tottenham Hotspur'un başında geçirdiği 17 ayın ardından, Manchester City ile oynanan EFL Kupası Finali'nden günler önce kulüp tarafından görevden alındı. Böylece Mourinho 2002'den bu yana ilk kez bir kulüpten kupa kazanamadan ayrılmış oldu. Yerine geçici menajer olarak eski Tottenham oyuncusu Ryan Mason getirildi.
Roma
4 Mayıs 2021'de Mourinho, vatandaşı Paulo Fonseca'nın yerine 2021-22 sezonunun başından itibaren Roma'nın baş antrenörlüğüne atandı.
2021-22: Roma'nın kupa kuraklığına son vermek ve UEFA Üçlemesi
Roma'daki ilk transfer döneminde Mourinho yaz aylarında birçok önemli transfere imza attı. Transfer piyasasındaki ilk hamlesi 1 Temmuz'da Atalanta defans oyuncusu Roger Ibañez'i 8 milyon Avro karşılığında kalıcı olarak kadrosuna katmak oldu. Ayrıca takımın gelişmesi gereken bazı alanları tespit ederek Roma'nın Portekizli kaleci Rui Patrício (11,5 milyon €), Uruguaylı defans oyuncusu Matías Viña (13 milyon €) ve iki forvet oyuncusu Özbek Eldor Shomurodov (17,5 milyon €) ve İngiliz Tammy Abraham (40 milyon €) ile anlaşmasını sağladı. Bu harcamaları dengelemek ve UEFA Finansal Fair Play düzenlemelerine uymak için Mourinho, ilk takım oyuncuları Juan Jesus, Edin Džeko, Pedro ve Javier Pastore de dahil olmak üzere birçok oyuncunun ayrılmasına izin verirken, Pietro Boer, Edoardo Bove ve Nicola Zalewski gibi akademi oyuncularını da ilk takıma dahil etti ve sonuncusu UEFA Euro 2020 sırasında Aşil tendonunu yırtan Leonardo Spinazzola'nın yerini aldı.
Mourinho, 19 Ağustos 2021'de UEFA Avrupa Konferansı Ligi play-off turunun ilk ayağında Trabzonspor'a karşı deplasmanda alınan 2-1'lik galibiyetle Roma ile ilk maçını yönetti. Üç gün sonra, on bir yıl sonra Serie A'ya dönüş yaptı ve Stadio Olimpico'da Fiorentina'ya karşı 3-1'lik bir iç saha galibiyeti yönetti. 26 Ağustos'ta Mourinho, play-off ikinci ayağında Trabzonspor'a karşı evinde aldığı 3-0'lık galibiyetin ardından Avrupa Konferans Ligi'ne katılmayı garantiledi. Mourinho, 12 Eylül 2021'de Sassuolo karşısında alınan 2-1'lik galibiyetle teknik direktör olarak 1.000 maça ulaştı. 26 Eylül'de Lazio karşısında Roma 2-3 kaybetti ve Mourinho, 2011'de Luis Enrique'den bu yana ilk Serie A Roma derbisini kaybeden ilk Roma teknik direktörü oldu. 21 Ekim'de Bodø/Glimt ile oynanan Konferans Ligi maçında Roma 1-6'lık aşağılayıcı bir yenilgi aldı ve Mourinho'nun takımlarından biri ilk kez tek bir maçta 6 gol yedi; Mourinho yenilgiyi 'çok iyi bir kadroya sahip olmamakla' suçladı. On gün sonra Milan karşısında Mourinho İtalya'daki lig maçlarında ilk yenilgisini aldı; bu maçtan önce üst üste 43 maçta yenilmemişti.
4 Aralık'ta Inter karşısında Roma 3-0 mağlup oldu ve Mourinho'nun kariyerinde ilk kez bir takımı devre arasına 3-0 geride girdi; maçtan sonra Inter'in 'normal koşullarda Roma'dan daha güçlü olduğunu, normal olmayan koşullarda ise çok daha güçlü olduklarını' söyledi. Sezonun ikinci bölümü için takımı güçlendirmek amacıyla, kış transfer döneminde Roma sırasıyla Arsenal ve Porto'dan Ainsley Maitland-Niles ve Sérgio Oliveira'yı kiralık olarak kadrosuna kattı. 20 Mart 2022'de Mourinho, Lazio karşısında aldığı 3-0'lık galibiyetin ardından ilk Derby della Capitale 'sini kazandı.
5 Mayıs'ta Mourinho, Avrupa Konferansı Ligi yarı finalinde Leicester City'yi toplamda 2-1 yenerek Roma'yı 1991'den bu yana ilk Avrupa finaline taşıdı ve onu mevcut üç büyük Avrupa turnuvasının hepsinde finale ulaşan ilk teknik direktör ve dört farklı kulüple büyük bir Avrupa finaline ulaşan ilk teknik direktör yaptı. 24 Mayıs'ta Mourinho, 2022 UEFA Avrupa Konferansı Ligi Finali'nde Feyenoord'u yenerek Roma ile ilk şampiyonluğunu kazandı. Bu Roma'nın 11 yıl sonra kazandığı ilk kupaydı ve Mourinho'yu Udo Lattek ve Giovanni Trapattoni'den sonra Avrupa'nın mevcut üç büyük kupasını da kazanan üçüncü teknik direktör ve Şampiyonlar Ligi, UEFA Kupası/Avrupa Ligi ve Avrupa Konferans Ligi'ni (feshedilen UEFA Kupa Galipleri Kupası'nın yerine) kazanarak UEFA üçlüsüne ulaşan ilk teknik direktör yaptı. Aynı zamanda Inter Milan'ın 2009-10 UEFA Şampiyonlar Ligi'ni Mourinho'nun teknik direktörlüğünde kazanmasından bu yana ilk kez bir Serie A takımı kıtasal bir şampiyonluk kazandı.
2022-23: Arka arkaya Avrupa finalleri
UEFA'nın Finansal Fair Play düzenlemeleri nedeniyle 2022-23 sezonuna hazırlanan Roma'daki ikinci transfer döneminde kulüp, Lille'den Türk defans oyuncusu Zeki Çelik, Sırplar Nemanja Matić ve Mile Svilar ile İtalyan forvet Andrea Belotti ve Paris Saint-Germain'den kiralık Hollandalı orta saha oyuncusu Georginio Wijnaldum da dahil olmak üzere serbest transferler ve krediler yoluyla gelen oyuncularla piyasada yalnızca 7 milyon € harcadı. Roma'nın transfer döneminin en dikkat çekici transferi, Juventus ile sözleşmesi sona eren Arjantinli forvet Paulo Dybala'yı serbest transfer yoluyla kadrosuna katması oldu.
Kulüp lig sezonuna 14 Ağustos 2022'de Salernitana karşısında deplasmanda aldığı 1-0'lık galibiyetle başladı. Ardından dört maçlık yenilmezlik serisi yakalayan Roma, 4 Eylül'de Udinese karşısında aldığı 4-0'lık mağlubiyetle sezonun ilk yenilgisini aldı ve Mourinho'nun Serie A kariyerindeki en farklı mağlubiyeti ve kariyerinde üçüncü kez bir lig maçını dört golden fazla farkla kaybetmesi anlamına geliyordu. Maçtan sonra "dört maçı 1-0 kaybetmektense bir maçı 4-0 kaybetmeyi tercih ettiğini" söyledi. 1 Ekim'de Roma, Şubat 2017'den bu yana Inter'e karşı ilk galibiyetini aldı.
Wijnaldum'un sakatlanması ve Matías Viña ile Nicolò Zaniolo'nun kulüp hiyerarşisiyle anlaşmazlığa düşerek takımdan ayrılmasının ardından Roma, kış transfer piyasasına girerek Norveçli forvet Ola Solbakken'i serbest transferle, Gineli orta saha oyuncusu Mady Camara'yı Olympiacos'tan kiralık olarak ve İspanyol savunma oyuncusu Diego Llorente'yi Leeds United'dan kiralık olarak kadrosuna kattı. 1 Şubat 2023'te Roma, evinde Cremonese'ye 2-1 yenilerek Coppa Italia'dan elendi. 28 Şubat'ta Roma yine Cremonese'ye yenildi ve Cremonese 27 yıl sonra Serie A'daki ilk galibiyetini aldı. Sezonun başlarında Juventus ile berabere kaldıktan sonra, 5 Mart'ta Stadio Olimpico'da Juventus'u 1-0 yenen Roma, 2003-04 sezonundan bu yana ilk kez bir Serie A sezonunda Juventus'a karşı yenilmedi.
Tutarsızlıklar ve kilit oyuncuların sakatlıkları nedeniyle Mourinho için zorlu bir sezon olmasına rağmen, 18 Mayıs'ta Roma'yı üst üste ikinci Avrupa finaline taşıdı ve eski Real Madrid oyuncusu Xabi Alonso'nun Bayer Leverkusen'ini Avrupa Ligi yarı finalinde toplamda 1-0 yenerek Porto'daki 2003 ve 2004 yıllarında arka arkaya Avrupa finallerine ulaşma başarısını tekrarladı. Serie A'da Salernitana ile evlerinde 2-2 berabere kaldıktan sonra Roma'nın sportif direktörü Tiago Pinto'nun Şampiyonlar Ligi'ne katılmanın Roma'nın bu sezonki ana hedefi olduğu yönündeki yorumlarına katılmayan Mourinho, Roma için "Şampiyonlar Ligi'ne katılmanın mucizeden de öte bir şey olacağını" itiraf etti ve ekledi: "Tarih yazabiliriz ve bunu yapmaya devam etmek istiyoruz ama transfer piyasasında 7 milyon Avro harcarken Şampiyonlar Ligi'ne katılmak tarihten de öte, mucizeden de öte bir şey. Bu İsa Mesih'in Roma'ya gelip Vatikan'da dolaşması gibi bir şey."
Corriere dello Sport'a göre, Mourinho ve Roma yöneticileri arasındaki ilişki, iki tarafın kulübün geleceği konusunda farklı görüşlere sahip olması nedeniyle soğuk bir hal almıştı. Mourinho, kulübün Finansal Fair Play kısıtlamaları nedeniyle Roma'da mali destek eksikliği nedeniyle giderek daha fazla hayal kırıklığına uğradı ve Mourinho'nun Paris Saint-Germain'in yeni teknik direktörü olmak için ön görüşmelerde bulunduğu haberleri arasında, geleceğini kulübe adamadan önce Roma sahiplerinden güvence istediği için potansiyel transferler konusunda bazı anlaşmazlıklara yol açtı.
Mourinho, 31 Mayıs'taki Avrupa Ligi finalinde Roma'nın Sevilla ile karşılaştığı ve uzatmalarda 1-1 berabere kaldıktan sonra penaltılarda 4-2 kaybettiği altıncı Avrupa finalini yönetti. Bu Mourinho'nun bir Avrupa finalindeki ilk mağlubiyetiydi. İkincilik madalyasının takdiminden sonra Mourinho madalyasını genç bir Roma taraftarına verdi. Maçtan sonra düzenlenen basın toplantısında Mourinho, Roma'da "kalmak istediğini" ancak "menajerlik, iletişim direktörlüğü yapmaktan ve hakem kararlarından şikayet etmekten yorulduğu" için "koşulların daha fazlasını vermesini istediğini" söyledi.
2023-24: Mücadeleler ve üst üste dördüncü erken ayrılış
Üçüncü sezonunda, Finansal Fair Play düzenlemeleri nedeniyle Roma'nın sınırlı transfer bütçesi nedeniyle, bir önceki sezonla aynı transfer politikasını izleyerek, Arjantinli orta saha oyuncusu Leandro Paredes ve Paris Saint-Germain'den Renato Sanches, serbest transferler Houssem Aouar ve Evan Ndicka ve Mourinho'nun daha önce Manchester United'da menajerliğini yaptığı Romelu Lukaku'nun Chelsea'den kiralanması da dahil olmak üzere çeşitli oyuncularla serbest transfer veya kiralık olarak sözleşme imzalandı.
Sezona zor bir başlangıç yapan ve küme düşme hattına yaklaşan Mourinho, 17 Eylül'de Roma'nın Empoli'yi evinde 7-0 mağlup ettiği Nisan 1961'den bu yana Serie A'daki en farklı galibiyetini elde etti.
Roma'yı UEFA Şampiyonlar Ligi elemelerinin beş puan gerisinde dokuzuncu sırada bırakan olumsuz sonuçlar dizisinin ve 2023-24 Coppa Italia çeyrek finalinde Lazio'ya ve ligde AC Milan'a karşı üst üste alınan iki mağlubiyetin ardından Roma, 16 Ocak 2024'te Mourinho ile yollarını derhal ayırdığını açıkladı.
Fenerbahçe
1 Haziran 2024'te Türk takımı Fenerbahçe, Mourinho'nun baş antrenörlük görevi için kulüple görüşmelere resmen başladığını doğruladı. Ertesi gün, Mourinho kulübün yeni teknik direktörü olarak resmen açıklandı ve Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nda düzenlenen özel bir törenle taraftarlara tanıtıldı.
